(1858-1930)
Hoca Ali Rıza 1858 yılında, İstanbul’un Üsküdar semtinde doğdu. Babası Mehmet Rüştü Bey binbaşı olmasının yanında diğer aile üyeleri gibi sanatla ilgileniyor, hat sanatıyla uğraşıyordu.
Ortaöğrenimini Kuleli Askeri İdadisinde ve tamamladı. Lise yıllarında Süleyman Seyit Bey, Mösyö Gués gibi önemli hocalardan resim dersleri aldı. İlk eserleriyle II. Abdülhamit tarafından Nişan-i Mecidi ile onurlandırıldı. 1884 yılında Mekteb-i Harbiye-i Şahaneden (Kara Harp Okulu) teğmen olarak mezun oldu. Resme olan yeteneğinden dolayı eğitimine devam etmek için Napoli’ye yollanacaktı ancak kolera salgını nedeniyle gidemedi. Sonrasında da hayatı boyunca hiç yurt dışına çıkamadı.
Hoca Ali Rıza Askeri ve sivil okullarda, resim derslerine yardımcı olması için modellerden oluşan kitaplar hazırlayarak sanatın yaygınlaşmasına katkıda bulundu. 1895 yılında Yıldız Porselen Fabrikasında tasarımcı olarak çalıştı. 1909 yılında Harbiye Matbaasına baş ressam olarak atandı. Eş zamanlı olarak Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Başkanlığı görevini yürütmeye başladı ve aynı isimli derginin çıkarılmasına önayak oldu.
Hoca Ali Rıza, 1911 yılında sağlık durumunun bozulmasıyla Harbiye’den emekli oldu ve çeşitli okullarda resim öğretmenliği yapmaya başladı. Sanat çalışmalarına bu dönemde ağırlık verse de hiçbir zaman tablolarını satmadı, sadece hediye verdi.
Empresyonizm Akımı içinde değerlendirebileceğimiz karakalem ve suluboya teknikleriyle hazırladığı resimlerinde İstanbul’un Üsküdar, Burgazada, Arnavutköy gibi semtlerini, kahvehanelerini, sahillerini konu almıştır.
Sanatçı 20 Mart 1930’da hayatı boyunca ikamet ettiği Üsküdar’da öldü ve Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.