Şeker Ahmet Paşa

 

(1841-1907)

Ahmet Ali Paşa 1841 yılında Üsküdar’da doğmuş ve 1907’de vefat etmiştir. Babası Ali Efendi’dir. Beş yaşında Üsküdar’da bir okula başlamış ve dokuz yıl süren bu ilk tahsil devresinden sonra sınavla Tıbbiye Mektebi’ne girmiştir.  

1855 yılında girdiği Tıbbiye Mektebi’nden 1856’da Harbiye’ye geçen Şeker Ahmet Âli Paşa, 1859’da mülazım olarak mezun olmuştur. Resimdeki başarısı nedeniyle daha 18 yaşında iken okulun resim öğretmen yardımcılığına tayin edilmiştir.

1864’te, Sultan Abdülaziz Dönemi’nde Paris’e Mekteb-i Osmanî’ye gönderilmiştir. 1864 - 1871 yılları arasında Paris’te yaşayan Şeker Ahmed Paşa, Gustave Boulanger’yle ve École des Beaux-Arts’ın sınavını kazanarak Jean Leon-Gérôme’la çalışmıştır.

1867 Uluslararası Paris Sergisi nedeniyle Osmanlı Pavyonu’nun güzel sanatlar bölümünde sergilediği Sultan Abdülaziz’in karakalem portresi Padişah tarafından da görülmüş ve takdir edilmiştir.

1869 ve 1870 yıllarında Paris’te açılan resim salonlarında sergilediği eserleri beğenilen genç sanatçının oradaki eğitimini tamamlandığı kabul edilmiş ve bir mükafat olarak üç ay da Roma’da çalışması uygun görülmüştür.

1871 yılında yurda döndükten sonra yüzbaşı rütbesi ile Mekteb-i Tıbbiye’de resim öğretmeni olarak çalışmaya başlamıştır. Bayezid, Zeyrek Kapudan İbrahim Paşa Mekâtib-i Rüştiyesi’nde ve Sultanahmed Sanayi Mektebi’nde öğretmenlik yapmıştır. 27 Nisan 1873’te (kaynaklarda sergi tarihleri farklı aktarılmaktadır) bu okulda, katılımlı ilk Türk Resim Sergisi’ni açmıştır.

Gayretleri sonucunda rütbesi kıdemli yüzbaşılığa (kolağalığı) yükseltilmiş ve Sultan Abdülaziz’in yaverliğine getirilmiştir. Ahmet Ali Paşa’nın saraya girmesi Avrupa’nın tanınmış ressamlarından eserler alınmasını da sağlamıştır.

Sanayi-i Nefise Mektebi kurulması için büyük çaba göstermiştir. 1 Temmuz 1875’te Çemberlitaş’taki Darulfünun binasında ikinci sergiyi açmıştır (kaynaklarda sergi tarihleri farklı aktarılmaktadır). 1877’de Petit Champs Belediye Tiyatrosunda büyük bir sergi daha gerçekleştirmiştir. 1881’de açılan ikinci Elifba (Club l’ABC) Sergisi’ne katılmıştır. 1884’te Mirliva (Tuğgeneral), 1890’da Ferik (Tümgeneral) rütbesine kadar yükseldi 1895’te Saray Yabancı Konuklar Teşrifatçılığı’na (Müsafirîn-i Ecnebbiye) getirilmiş ve ölümüne kadar bu görevi sürdürmüştür.

1897’de Pera Meşrutiyet Caddesi’nde, 1898’de Magasin de Congsigation adlı mekânda, 1900’de Tokatlıyan Pasajı’nda açtığı kişisel sergisinden sonra Sanayi-i Nefise Mektebinin jürisinde görev almıştır. 1901 ve 1902 Birinci ve İkinci İstanbul Salonlarına, 1905’te Postacılar Sokağı’ndaki bir apartmanda açılan sergiye katılmıştır.

Yaptığı görevler nedeniyle aldığı toplam 60 adet nişan ve madalyanın 48’i yabancı ülkeler tarafından verilmiştir. Paris’te bulunduğu sürede, neo-klasik üslubu benimseyen Boulanger ve Gérôme gibi Oryantalist sanatçıların atölyelerinde çalışmış olmasına karşın, yaklaşık 1830-1870 yılları arasında etkin olmuş Barbizon Okulu sanatçılarına ilgi duymuş, hatta “Fontainebleau’dan Bir Köşe” adlı bir resim de yapmıştır.